Sultan II. Mahmud’un Hattatlığı

Sakıp Sabancı Müzesi
4 min readFeb 26, 2024

--

Osmanlı sarayında şehzadeler, aralarında okçuluk, yabancı dil, at binme ve güzel yazı derslerinin de olduğu, kapsamlı bir özel eğitim görmüşlerdir. Hat sanatında yetenekli olan kimi şehzade, tahta çıktıktan sonra da hattatlığa devam etmiştir. Onlardan biri, toplumsal ve askeri alandaki reformları ile Osmanlı İmparatorluğu’nun Batılılaşma hareketindeki önemiyle de bilinen, I. Abdülhamid’in (h. 1774–1789) oğlu Sultan II. Mahmud’dur (h. 1808–39). Büyük babası III. Ahmed (h. 1703–1730) ve himayesinde yetiştiği amcası III. Selim de (h. 1789–1807) iyi hattatlardır. Şehzadeliğinde, sarayın güzel yazı hocası Kebecizade Mehmed Vasfî’den (ö. 1831) sülüs ve nesih meşk etmiş, 1807’de icazetini almıştır. Tahta çıktıktan sonra, 19. yüzyılın meşhur hattatlarından Mustafa Râkım (ö. 1826) ile sülüs meşk etmeye devam ederek, hocasının üslubunda levhalar yazmıştır.

İmzasız, Sultan II. Mahmud Tahtta, 1809 civarı, Victoria&Albert Müzesi Koleksiyonu, D. 122–1895.

II. Mahmud’un, Topkapı Sarayı’nda kutsal emanetlerin korunduğu Hırka-i Saâdet Dairesi ve Has Oda’nın duvarlarında levhaları vardır. İstanbul’da Ayasofya, Fâtih, Beyazıt, Süleymaniye Camileri, Üsküdar Yeni Vâlide, Aksaray Vâlide ve Emirgan Hamid-i Evvel Cami ile Bursa Ulu Cami ve Edirne Selimiye Camisi’ne yazdığı levhalarını yerleştirmiştir. Bir levhasını da babası I. Abdülhamid’in türbesine astıran sultan, müzik ve edebiyatla da yakından ilgilenmiş, “adli” mahlası ile şiirler yazmıştır.

II. Mahmud’un oğlu Abdülmecid (h. 1839–1861) hat sanatında eser vermiş, babasından farklı olarak, dönemin bir diğer usta hattatı Mahmud Celaleddin (ö. 1829) üslubunu benimsemiştir. İcazetlerini 1843’de, Mahmud Celaleddin’in öğrencisi olan Mehmed Tahir (ö. 1845) ve Kazasker Mustafa İzzet’ten (ö. 1876) alan sultan, muzaffer ve adil bir hükümdar olmakla ilgili yazdığı kıt’alarını tezhipletip vezirlerine hediye etmiştir.

Sakıp Sabancı’nın 1970’lerde Sultan II. Mahmud’un yazmış olduğu bir levhayı satın almasıyla hat sanatına merak duymaya başladığı bilinmektedir. Zamanla koleksiyonunun genişlemesi, eserlerin yurtdışında önemli müzelerde sergilenerek büyük ilgi görmesi, Sakıp Sabancı ve ailesini bir müze kurma fikrine götürmüştür. Böylece Sakıp Sabancı, ailesi ile uzun yıllar yaşadığı Atlı Köşk’ü 1998’de, içindeki koleksiyon ile birlikte müzeye dönüştürülmek üzere Sabancı Üniversitesi’ne bağışlamıştır. 2002’de ziyarete açılan müzenin Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu, 14. yüzyıl sonlarından 20. yüzyıla kadarki bir dönemin, Kuran-ı Kerim nüshaları ve resimli dua kitapları, Osmanlı hattatlarının farklı yazı karakterleriyle yazdığı ayet, hadis, güzel sözler içeren kıt’alar, murakkalar ve levhaları, Osmanlı sultanlarının tuğralarını taşıyan, bazısı zengin tezhipli resmi belgeleri ile hattatların yazı araçlarını bir araya getirir.

Sakıp Sabancı Müzesi Kitap Sanatları ve Hat Koleksiyonu’nda bulunan II. Mahmud ketebeli hat levhalardan biri, Sakıp Sabancı’nın aldığı ilk eser olduğu için ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Mavi zemin üzerine altın mürekkeple yazılan celi sülüs levhada, Hud suresinin “Başarım ancak Allah’tandır.” anlamındaki 88. ayeti yazılıdır. “Ketebehu Mahmûd Hân b. Abdulhamîd.” [Bunu Abdülhamid oğlu Mahmud Han yazdı.] yazan istifli ketebe kaydını hocası Mustafa Rakım tasarlamıştır. Sultanlar ketebelerinde isimlerini, sultan babalarının isimleriyle birlikte yazmışlardır.

Sultan II. Mahmud (h. 1808–1839), Zer-endûd levha, celi sülüs hat, SSM 130–0109.

Siyah zemin üzerine altın mürekkep kullandığı celi sülüs hat levhasında ise Türkçe bir manzumenin ilk mısrası ile Zümer suresinin 73. ayetini yazmıştır. Satır araları, altın çiçekli ve yapraklı, uzunca dallarla bezelidir. “Ketebehu Mahmûd bin Abdulhamîd Hân.” [Bunu Abdülhamid oğlu Mahmud yazdı.] şeklindeki istifli ketebe kaydı sol alt köşededir. Her iki levhada harflerin idealleştirilmiş ölçüleri ve kompozisyon dengesi, hocası Mustafa Rakım’ın II. Mahmud üzerindeki etkisini gösterir.

Sultan II. Mahmud (h. 1808–1839), Zer-endûd levha, celi sülüs hat, SSM 130–0081.

II. Mahmud’un oğlu Sultan Abdülmecid tarafından, bir satır sülüs üç satır nesih hatla yazılmış kıt’a da koleksiyonun eserleri arasındadır. Sülüs satırıda, Alak suresinin “Oku! Senin Rabbin en cömert olandır. O, kalemle yazmayı öğretendir.” anlamındaki üçüncü ve dördüncü ayetleri; nesih satırlarda ise adil ve mütevazı hükümdar olmakla ilgili hadisler yazılıdır. Koyu mor renkli dallar, kırık hatlı kıvrımlar ve sarı üzüm salkımlarının çevrelediği ketebesi, “Ketebehu Abdülmecid b. Mahmud Han.” [Mahmud Han oğlu Abdülmecid yazdı.] şeklindedir. Ketebeyi çevreleyen kartuşun her iki kenarından, beyaz çiçekli birer buket yukarı doğru uzanırken, mavi saz yaprakları da yazı alanını çevreler. Kıt’anın 19. yüzyıl beğenisini yansıtan bezemesinin Sultan Abdülmecid’in yazılarında sıkça görülmesi, sultanın bu üslubu sevdiğini düşündürür.

Sultan Abdülmecid (h. 1839–1861), Kıt’a, sülüs ve nesih hat, SSM 110–0084.

II. Mahmud’un bir diğer oğlu Sultan Abdülaziz’in (h. 1861–1876) az sayıda levhası günümüze ulaşırken, Abdülaziz’in ardından sırasıyla tahta geçen Sultan Abdülmecid’in oğulları da hat sanatıyla ilgilenmiştir. Marangozluğa düşkün olan II. Abdülhamid’in (h. 1876–1909) şehzadelik dönemine ait hat çalışmaları vardır. Sultan V. Mehmed Reşad (h. 1909–1918) ve son Osmanlı sultanı VI. Mehmed Vahdeddin (h. 1918–1922) de hüsnühat meşk etmiştir. Sultan Abdülaziz’in ressam kimliğiyle tanınan oğlu son veliaht ve halife Abdülmecid (ö. 1944) ise resimlerine hat levhaları yerleştirmiş, talik ve sülüs hatla levhalar yazmıştır. Osmanlı şehzadeleri ve sultanları hat sanatı başta olmak üzere, eser üretecek seviyede pek çok sanat dalı ile ilgilenmişler, sanatı ve sanatçıyı himaye etmişlerdir. Osmanlı sultanlarının hat sanatındaki bu sürekliliği de âdeta bir hattat sultanlar silsilesi ortaya çıkarmıştır.

--

--

Sakıp Sabancı Müzesi
Sakıp Sabancı Müzesi

Written by Sakıp Sabancı Müzesi

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi

No responses yet